Basın Bülteni
"İklim Değişikliği Zirvesi 2023: Yeşil Dönüşüm", Çevre,
Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve UNDP iş birliğiyle, Capital ve
Ekonomist dergileri tarafından düzenlendi. İstanbul'da gerçekleştirilen
toplantıda Limak Çimento CEO’su Erkam Kocakerim, yeşil dönüşümü Türkiye yüzyılı
yolunda bir yol ayrımı olarak niteledi.
Birleşmiş
Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton’un
açılış konuşmasını yaptığı toplantıda karbon yoğun sektörlerin temsilcileri
dahil olmak üzere 200'ü aşkın üst düzey yönetici ve finans temsilcisi bir araya
gelerek Türkiye'de "yeşil dönüşüm"ün gerçekleştirilmesine yönelik
görüş alışverişinde bulundu.
Mukim Temsilci Vinton, özel sektörün, iklim değişikliğine neden olan
zararlı emisyonların çoğunluğunu üretmeye devam ettiğini anlatarak, "Özel
sektörün güçlü bir şekilde sürece dahil olması ile Türkiye'nin sera gazı
emisyonlarının tepe noktasına ulaşacağı zamanın planlanan 2038'den daha erkene
alınabileceğine inanıyoruz. UNDP olarak karbonsuzlaştırmaya ve takvimi
hızlandırmaya ilişkin yöntemler bulma konusunda Türk iş dünyasının
yaratıcılığına ve dirençliliğine güveniyoruz" dediği toplantıda Limak
Çimento CEO’su Erkam Kocakerim dikkat çekici başlıklarla görüşlerini aktardı.
“Yeşil dönüşüm konusu, tam olarak
Türkiye yüzyılı yolunda bir yol ayrımı ve
paradigma değişimi”
İklim Değişikliği Zirvesi 2023: Yeşil Dönüşüm’de görüşlerini
aktaran Kocakerim, “Enerji yoğun odak sektörlerin AB ihracatlarında
karşılaşacağı riskler odağında bakmak ülkemiz için müthiş bir yanılgı olur.
Ekonomi, enerji ve iklim değişikliği birbirinden ayrılmaz bir üçlü olarak
evriliyor ve gelişiyor. Yeni enerji ekonomisinde, temiz teknolojiye yönelik
devasa pazar fırsatı doğuyor, rüzgâr, güneş, lityum iyon piller,
elektrolizörler ve yakıt hücreleri pazarı 2050 karbon nötr hedefleri öncesi
trilyon dolarları bularak petrol ve bağlı sektör pazarını geride bırakacak. Bu
pazarda güçlü bir yer edinmek için bilhassa önümüzdeki üç yılı çok iyi
değerlendirmeliyiz.” yorumunda bulundu.
Kocakerim ayrıca hidrojen üretim,
taşıma, depolama ve kullanım, CCUS, elektrolizör, yakıt hücreleri,
yenilenebilir yakıtlar, ölçüm laboratuvarları, akreditasyon gibi sayısız iş
kolu için on binlerce iş gücü yetiştirilmesi gerektiğini ve her bir başlığın
derin bilim gerektiren bir istihdam havuzu ve ekosistem olarak tasarlanması
gerekeceğinin altını çizdi.
Limak Çimento CEO’su Erkam
Kocakerim’in konuşmasının diğer başlıkları şöyleydi;
“Emisyon Ticaret Sistemi ve gerekli yapı elemanlarının en kısa
sürede tasarımı tamamlamak ve devreye almak için uyumadan çalışmalıyız”
İlk olarak Türkiye Emisyon Ticaret Sistemi ve bileşenlerini ivedilikle tamamlamalı, eş zamanlı yenilenebilir hidrojen, CCUS ve yenilenebilir yakıtlar ile güncellenmiş yenilenebilir enerji yol haritamızı oluşturmalı, hidrojen ve CO2 ülke atlasımızı yayınlamalıyız.
“Çimento sektörümüzün AB çimento sektörü 2030 karbon azaltım
hedeflerini yakalaması mümkün, 2050 karbon nötr hedefi için ise nitelikli Ar-Ge
ve yeşil finansman desteği şart”
Ülkemizde sanayide tüketilen enerjinin %19’unu çimento
sektörü tüketiyor ve toplam karbon emisyon yükümüz 75 milyon ton civarında. Sektörümüzün
karbon emisyon kaynağının yaklaşık %40’ı fosil yakıt ve elektrik enerjisi
kaynaklı. AB ve ABD’ye göre teknolojik donanımı ve özgül enerji tüketim
kpi’ları %10 daha iyi. Başta biyo-kütle olmak üzere atıkların çimento
sektöründe birlikte yakma yöntemiyle değerlendirilerek gerekli altyapının
kurularak düşük karbonlu ve/veya karbon nötr yakıtlara erişim, düşük klinker
içerikli çimento tiplerine geçiş ve toplam karbon emisyon taahhütlerimizle
uyumlu kapasite planlamasına yönelik mevzuat değişiklikleri 2030 hedefine
ulaşılmasını sağlamaya yeterli kılacak. Belediyelerin atık bertaraf oranı ile
çimento sektörü alternatif kullanım oranı arasındaki güçlü korelasyonu, karbon
stratejimize göre yeniden yorumlamalıyız.
“Limak Çimento’nun paradigma değişimlerine uyumlu yeni iş
platformları, Yeşil Dönüşüm’de de en önemli katalizörü olacak”
Limak Çimento doğusundan batısına 10
milyon ton klinker kapasitesi ile ülkemizin en büyük ikinci kapasitesi. Bununla
beraber Türkiye’nin Afrika açılımına paralel Sahra Altı Afrika’daki 2 fabrikası
ve 20 milyona yakın çimento kapasitesi ile dünyanın en büyük 50 üreticisi
listesinde yer almakta.
Sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm
eksenindeki ikiz dönüşüm hedefleri doğrultusunda değiştirdiği iş platformları
ile çok uluslu ve sektöre yön veren şirket olma hedefi var. Bu doğrultuda,
paradigma değişimlerine uyumlu İnsan Kaynakları Dönüşüm Projemiz, yeniden
yapılanan AR-GE Merkezimiz, Dijital Dönüşüm Mükemmeliyet Merkezi, Limak Cement
Academy ve Dekarbonizasyon departmanımız Yeşil Dönüşüm yolculuğumuzda da
katalizör görevi görecek.
AR-GE kimliğimizle karbon yakalamadan
hidrojen üretim teknolojilerine, düşük karbonlu ürünlerden üç boyutlu beton
yazıcılara kadar geniş yelpazede çalışmalar yürütürken, dijital dönüşüm
merkezimizde büyük veri, veri analitiği ve yapay zekâ alanında sürekli gelişim
kat ediyoruz.